1982 Anayasası'nın 127. maddesi ile 5393 ve 5216 sayılı yasalar gibi ilgili düzenlemeler, yerel yönetimler üzerindeki idari vesayeti açıkça tanımlamaktadır. Buna göre merkezi idare, yerel yönetimlerin hizmetlerini denetlemek, kamu yararını korumak ve hizmetlerin etkin, adil ve düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla vesayet yetkisini kullanabilmektedir. Ancak 2000’li yıllardan itibaren çıkarılan KHK’lar ve Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla bu vesayet uygulamaları yoğunlaşmış, yerel yönetimlerin özerkliğine müdahaleler artmıştır. Bu nedenle, vesayet uygulamalarının şeffaf bir şekilde izlenmesi ve yerel yönetimlerin özerkliğinin korunması, demokratik ve kapsayıcı belediyecilik açısından kritik öneme sahiptir.